Grup Terapisi - Kalamış Psikoloji
Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Grup Terapisi

Grup Terapi Nedir?

Grup Terapisi Nedir? Grup Terapisine Kimler Katılabilir? Grup Terapisi Nasıl Yapılır?

“Merhaba, benim ismim Hüseyin.” 

– “Hoşgeldin, Hüseyin.” 

Çoğumuzun televizyon ya da filmlerden aşina olduğumuz bu sahne çoğunlukla benzer şekillerde gösterilir. Bir grup mutsuz insan, daire şeklinde otururlar ve floresan ışıklı bir odada yaşadıkları zorluklardan bahseder. Kederli yüzlerin içilen sigaralar ile aydınlatıldığı bu odada katılımcıların hep beraber gruba yeni katılmış kişiyi selamlamasını duyarız. Bu haliyle grup terapisi soğuk, insanlıktan uzak bir ayin havasındadır.

Peki grup terapisi gerçekten de sadece insanların kederli hikayeler anlattığı bir toplantı mıdır? Her grup terapisi aynı mıdır? Ve kaçınılmaz olarak, belki de en önemli soru da şudur: “Grup terapisi eğer gerçekten böyle bir şey ise kime, nasıl yardımcı olabilir ki?Bu soruyu cevaplamak için öncelikle grup terapisinin ne olduğuna ve ortaya çıkışının tarihine bakmamız gerekir.

Grup Terapisi Nedir?

Grup terapisi, en yalın haliyle; hasta veya danışan grubunun bir veya birden çok ruh sağlığı uzmanı tarafından tedavisini anlatmak için kullanılan genel bir terimdir. Grup terapisinin kökenleri 20. Yüzyılın başına yatarak tedavi için maddi gücü olmayan tüberküloz hastaları ile çalışan Joseph Pratt’ın çalışmalarına dayanmaktadır.

Joseph Hersey Pratt
Joseph Hersey Pratt

Pratt’ın o dönemlerde “sınıf metodu” olarak adlandırdığı bu yöntemde sanatoryumda yatarak tedavi göremeyen hastaların durumunu kontrol etmek için hemşireler tarafından yapılan ev vizitleri dışında, haftalık “sınıflara” gelmeleri beklenirdi (Pratt, 1926). Bu sınıfta bir karatahtada hastaların aldığı kiloların düzenli kaydı tutulur ve sınıfın duvarlarında hastaların ev istirahatinde sırasında açık havada olmaları önemini vurgulamak için çadır ve balkon resimleri ile beraber sınıfın eski “mezunlarının” fotoğrafları bulunurdu.

Grup Terapisi Tarihi

İlk başta hastalara evde tedaviye dair bilgilerin verildiği bu grup kısa bir zaman sonra benzer zorluklar yaşayan kişilerin birbirlerini anladıkları ve destek olabildikleri bir alan görevi de görmeye başlar. Pratt, ortaya çıkan bu ortam ile alakalı olarak sınıf metodundan bahsettiği bir makalesinde, bu gruplara katılan hastalara sıcak çikolata ve hamur işi ikramı yapıldığını ve bu sınıflarda sadece hastaların bilgilendirildiği bir toplantıdan çok bir kulüp havası olduğunu yazar.

Pratt’in grupların iyileştirici etkisi üzerinde yaptığı gözlemler zaman içerisinde popülerleşerek yeni grup müdahalelerinin önünü açar. İlk başta diyabet, astım ve obezite gibi psikolojik etmenlerin etkilerinin kolayca fark edilemeyebileceği hastalıklar için kullanılsa da, grup terapilerinin odağı zamanla psikojenik sorunlara ve psikiyatrik bozuklukların tedavisine etkin rol oynamaya başlar. 

Zaman geçtikçe Pratt’in “sınıfları” yerini çeşitli kuramcıların ortaya koyduğu grup terapilerine yerini bırakmıştır. Bunun sonucunda, günümüzde çeşitli zorluklar yaşayan kişilere yönelik olan veya çeşitli psikiyatrik bozuklukların tedavisi için, odakları farklılık gösterebilen grup terapileri ortaya çıkmıştır.

Örneğin, bilişsel davranışçı terapi gruplarında odak kişilerin düşünce hataları, inançları ve bununla alakalı olarak davranışlarının değiştirilmesi iken, psikoeğitim gruplarında odak grup içindeki bireylere çeşitli psikiyatrik bozukluklar, bunların hayata etkileri ve nelere dikkat etmeleri gerektiğine dair eğitim vermektir. Destek gruplarında kişiler tanıları ile bağlantılı olarak yaşadıkları zorluklardan ve bunların üstesinden nasıl geldiğinden bahsederken, beceri geliştirme gruplarında ise duygu denetimi veya sosyalleşme becerileri üzerine bilgi verilebilir.

Bazı gruplar herkese açıkken, bazı gruplar sadece belli sorunlar ile mücadele insanlara veya aynı tanıya sahip kişilerin katılabileceği kapalı gruplardır. Benzer bir şekilde, bazı gruplarda katılımcılardan daha aktif katkı sağlamaları beklenirken, bazı gruplarda katılımcıların yapabileceği katkılar daha sınırlıdır.

Grup Terapisi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Günümüzde bağımlılık, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları, duygudurum bozuklukları gibi birçok psikiyatrik tanının tedavisinde etkili olduğu bilinen grup terapilerinin bazı ortak yönleri de bulunmaktadır.

Grup terapilerinin, türü ne olursa olsun, katılımcılara gösterdiği belki de en önemli şey; bireyin yaşadığı sorunlarda yalnız olmadığıdır. Kişi grup terapilerinde yalnız olmadığını gördüğü kadar, yaşadığı sorunlara benzer sorunlar yaşayan insanların bunlarla nasıl başa çıktığını da görür. Eğer grup buna uygunsa, katılımcılar zamanla birbirleri ile etkileşimlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiğini öğrenebilir ve bu beceriler günlük hayatta da kullanılabilir.

Özetlemek gerekirse, filmlerden gördüğümüz grupların iç karartıcı atmosferden farklı olarak terapi grupları, kişinin öteki üzerinden kendini keşfettiği eşsiz bir alan olma özelliğini taşır. Her ne kadar yeni gelenin tüm grup tarafından selamlandığı sahneler klişe haline gelmiş olsa da, bazen tanımadığınız bir grup insanın varlığınızı tanıması ve sizi aralarına kabul etmeleri iyileşme yolunda atılan en önemli adım olabilir.

Mesaj Gönder
Whatsapp İletişim
Kalamış Psikoloji'ye Hoş Geldiniz. Size nasıl yardımcı olabiliriz?🌻