Depresyon Testi - Kalamış Psikoloji
Skip to content Skip to footer

Depresyon Testi

Depresyon Testi insanların duygusal durumlarını anlamalarına yardımcı olabilir. Bu testler, belirli belirtileri değerlendirmeye ve depresyon riskini anlamaya yönelik önemli bir adımdır. İnternetteki Depresyon Testi Güvenilir Olur mu? sorularını sık sık alıyoruz. Bunun cevabını merak edenler için de aşağıdaki ilgili bölüme göz atabilirsiniz.

Depresyon Testi Çöz

Bu form son bir (1) hafta içerisinde kendinizi nasıl hissettiğinizi araştırmaya yönelik 21 maddeden oluşmaktadır. Her maddenin karşısındaki dört cevabı dikkatlice okuduktan sonra, size en çok uyan, yani sizin durumunuzu en iyi anlatanı işaretlemeniz gerekmektedir.

  • (0) Üzgün ve sıkıntılı değilim.
  • (1) Kendimi üzüntülü ve sıkıntılı hissediyorum.
  • (2) Hep üzüntülü ve sıkıntılıyım. Bundan kurtulamıyorum.
  • (3) O kadar üzgün ve sıkıntılıyım ki, artık dayanamıyorum.
  • (0) Gelecek hakkında umutsuz ve karamsar değilim.
  • (1) Gelecek için karamsarım.
  • (2) Gelecekten beklediğim hiçbir şey yok.
  • (3) Gelecek hakkında umutsuzum ve sanki hiçbir şey düzelmeyecekmiş gibi geliyor.
  • (0) Kendimi başarısız biri olarak görmüyorum.
  • (1) Başkalarından daha başarısız olduğumu hissediyorum.
  • (2) Geçmişe baktığımda başarısızlıklarla dolu olduğunu görüyorum.
  • (3) Kendimi tümüyle başarısız bir insan olarak görüyorum.
  • (0) Herşeyden eskisi kadar zevk alıyorum.
  • (1) Birçok şeyden eskiden olduğu gibi zevk alamıyorum.
  • (2) Artık hiçbir şey bana tam anlamıyla zevk vermiyor.
  • (3) Herşeyden sıkılıyorum.
  • (0) Kendimi herhangi bir biçimde suçlu hissetmiyorum.
  • (1) Kendimi zaman zaman suçlu hissediyorum.
  • (2) Çoğu zaman kendimi suçlu hissediyorum.
  • (3) Kendimi her zaman suçlu hissediyorum.
  • (0) Kendimden memnunum.
  • (1) Kendimden pek memnun değilim.
  • (2) Kendime kızgınım.
  • (3) Kendimden nefrete ediyorum.
  • (0) Başkalarından daha kötü olduğumu sanmıyorum.
  • (1) Hatalarım ve zayıf taraflarım olduğunu düşünmüyorum.
  • (2) Hatalarımdan dolayı kendimden utanıyorum.
  • (3) Herşeyi yanlış yapıyormuşum gibi geliyor ve hep kendimi kabahat buluyorum.
  • (0) İçimden ağlamak geldiği pek olmuyor.
  • (1) Zaman zaman içimden ağlamak geliyor.
  • (2) Çoğu zaman ağlıyorum. 
  • (3) Eskiden ağlayabilirdim ama şimdi istesem de ağlayamıyorum.
  • (0) İçimden ağlamak geldiği pek olmuyor.
  • (1) Zaman zaman içimden ağlamak geliyor.
  • (2) Çoğu zaman ağlıyorum.
  • (3) Eskiden ağlayabilirdim ama şimdi istesem de ağlayamıyorum.
  • (0) Her zaman olduğumdan daha canı sıkkın ve sinirli değilim.
  • (1) Eskisine oranla daha kolay canım sıkılıyor ve kızıyorum.
  • (2) Herşey canımı sıkıyor ve kendimi hep sinirli hissediyorum.
  • (3) Canımı sıkan şeylere bile artık kızamıyorum.
  • (0) Başkalarıyla görüşme, konuşma isteğimi kaybetmedim.
  • (1) Eskisi kadar insanlarla birlikte olmak istemiyorum.
  • (2) Birileriyle görüşüp konuşmak hiç içimden gelmiyor.
  • (3) Artık çevremde hiçkimseyi istemiyorum.
  • (0) Karar verirken eskisinden fazla güçlük çekmiyorum.
  • (1) Eskiden olduğu kadar kolay karar veremiyorum.
  • (2) Eskiye kıyasla karar vermekte çok güçlük çekiyorum.
  • (3) Artık hiçbir konuda karar veremiyorum.
  • (0) Her zamankinden farklı göründüğümü sanmıyorum.
  • (1) Aynada kendime her zamanklinden kötü görünüyorum.
  • (2) Aynaya baktığımda kendimi yaşlanmış ve çirkinleşmib buluyorum.
  • (3) Kendimi çok çirkin buluyorum.
  • (0) Eskisi kadar iyi iş güç yapabiliyorum.
  • (1) Her zaman yaptığım işler şimdi gözümde büyüyor.
  • (2) Ufacık bir işi bile kendimi çok zorlayarak yapabiliyorum.
  • (3) Artık hiçbir iş yapamıyorum.
  • (0) Uykum her zamanki gibi.
  • (1) Eskisi gibi uyuyamıyorum.
  • (2) Her zamankinden 1-2 saat önce uyanıyorum ve kolay kolay tekrar uykuya dalamıyorum.
  • (3) Sabahları çok erken uyanıyorum ve bir daha uyuyamıyorum.
  • (0) Kendimi her zamankinden yorgun hissetmiyorum.
  • (1) Eskiye oranla daha çabuk yoruluyorum.
  • (2) Her şey beni yoruyor.
  • (3) Kendimi hiçbir şey yapamayacak kadar yorgun ve bitkin hissediyorum.
  • (0) İştahım her zamanki gibi.
  • (1) Eskisinden daha iştahsızım.
  • (2) İştahım çok azaldı.
  • (3) Hiçbir şey yiyemiyorum.
  •  (0) Son zamanlarda zayıflamadım.
  • (1) Zayıflamaya çalışmadığım halde en az 2 Kg verdim.
  • (2) Zayıflamaya çalışmadığım halde en az 4 Kg verdim.
  • (3) Zayıflamaya çalışmadığım halde en az 6 Kg verdim.
  • (0) Sağlığımla ilgili kaygılarım yok.
  • (1) Ağrılar, mide sancıları, kabızlık gibi şikayetlerim oluyor ve bunlar beni tasalandırıyor.
  • (2) Sağlığımın bozulmasından çok kaygılanıyorum ve kafamı başka şeylere vermekte zorlanıyorum.
  • (3) Sağlık durumum kafama o kadar takılıyor ki, başka hiçbir şey düşünemiyorum.
  • (0) Sekse karşı ilgimde herhangi bir değişiklik yok.
  • (1) Eskisine oranla sekse ilgim az.
  • (2) Cinsel isteğim çok azaldı.
  • (3) Hiç cinsel istek duymuyorum.
  • (0) Cezalandırılması gereken şeyler yapığımı sanmıyorum.
  • (1) Yaptıklarımdan dolayı cezalandırılabileceğimi düşünüyorum.
  • (2) Cezamı çekmeyi bekliyorum.
  • (3) sanki cezamı bulmuşum gibi geliyor.

Depresyon Testi Nedir?

DSM-5’de bulunan depresyon tanı kriterleri incelendiğinde, depresyon tanısının konulabilmesi için; ilk iki tanı kriterlerinden en az birinin ve bütün kriterlerin en azından 5 tanesinin bulunması gerektiği görülebilir. Bununla beraber yıllar içerisinde yoğun klinik ortamlarda çalışan ruh sağlığı çalışanlarına tanısal olarak yardımcı olmak için birtakım ölçek ve testler de geliştirilmiştir. 

Her ne kadar söz konusu ölçekler klinisyenlere olası tanı hakkında bir fikir verebilse de bu testlerin tek başına bir tanı koymak için yeterli olmadığı da akılda bulundurulmalıdır. Bu ölçeklerden en popülerleri arasında Hamilton Depresyon Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği ve HADS (Hospital Anxiety and Depression Scale/ Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği) bulunmaktadır. Kliniğin yoğunluğu, hasta profili ve klinisyenin amaçları doğrultusunda farklı ölçeklerin kullanılması tercih edilebilir.

Ölçek kullanımından faydalanabilecek başka bir psikiyatrik bozukluk da bipolar bozukluktur. Eskiden manik depresif bozukluk ya da manik depresyon olarak bilinen bipolar bozukluk tek uçlu majör depresif bozukluktan farklı olarak; kişinin özgüveninde, psikomotor aktivitesinde, düşünce miktarında ve hızında artış gözlemlenen; uyku ihtiyacında belirgin bir azalmanın olduğu mani dönemlerinin görüldüğü ayrı bir psikiyatrik tanıdır. 

Değinildiği üzere mani dönemlerinin şiddetinin anlaşılması için de ölçek kullanımına başvurulsa da (örneğin; Young Mani Ölçeği) çoğunluğunun hastanın doldurduğu depresyon ölçeklerden farklı olarak mani için olan ölçeklerin çoğunluğu klinisyen gözlemine dayanmaktadır. Bunun nedeni mani döneminde olan bir bireyin hastalık belirtilerinin egoya uyumlu olması yani kişinin mani belirtilerini tedavi gerektiren, normal dışı bir durum olarak görmemesidir.

İnternetteki Depresyon Testleri Güvenilir mi?

Ruh sağlığı ve bozukluklarının spiritüel güçlerin aksiyonlarının bir sonucu olduğunun düşünüldüğü günlerden beri insan zihin ve davranışını olumsuz etkileyen psikiyatrik bozukluklara bakış açımızın çok daha incelikli bir hale geldiğini göstermiştik. Bu gelişmenin olumlu bir sonucu olarak hem bu hastalıklardan etkileniyor olmanın hem de bu hastalıklar için bir profesyonel yardım arayışında olmak ile ilişkilendirilen damgalamanın azaldığını görmekteyiz. Buna ek olarak internetin yaygın olarak kullanılması sayesinde ruh sağlığını olumsuz etkileyen bu bozukluklara dair milyonlarca güvenilir kaynak kitlelerce ulaşılabilir hale gelmiştir.

Ruh sağlığının öneminin günden güne daha fazla kişi tarafından fark edilmesinin yanı sıra, kişilerin kendi ruhsal iyi oluş halini değerlendirmesi için çeşitli testlerde internet üzerinden oldukça erişilebilir hale gelmiş olsa da, online ortamda geçerlilik veya güvenilirlik çalışması olmayan birçok depresyon testi ile karşılaşmak her geçen gün daha da kolaylaşmaktadır. 

Tekrar dile getirmek gerekirse, depresif şikayetleri olan bireylerin yaşadıkları zorlayıcı deneyimleri anlamlandırmak adına daha fazla güvenilir kaynağa ulaşabilir olması kesinlikle olumlu bir gelişmedir. Fakat burada olası bir tehlike kişilerin güvenilir olmayan testler kullanarak kendilerine tanı koyması ve belki de bir psikiyatrist gözetimi dışında ilaç tedavisine başvurmasından kaynaklanmaktadır. Altı çizilmesi gereken nokta internette bulunan test ve ölçeklerin (güvenilirliğinden bağımsız olarak) kendi başlarına birer tanı koyma aracı olmadığıdır. Eğer ki depresif belirtileriniz olduğunu düşünüyorsanız bununla alakalı atılabilecek en sağlıklı adım bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almak olacaktır.

Depresyon Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında 280 milyon kişiyi etkileyen depresyon, hem bireysel hem de toplumsal sonuçları nedeniyle geçmişte olduğu gibi günümüzde de önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Günümüzde depresyon, psikolojik, sosyal ve biyolojik bileşenlere sahip olup, bu bileşenlerin birbirleriyle etkileşimi sonucunda ortaya çıkan karmaşık bir hastalık olarak kavramsallaştırılsa da, depresyona karşı bakış açımız her zaman bu kadar da incelikli değildi.

Günümüzde depresyon olarak tanımladığınız hastalığa dair ilk yazılı kayıtlar milattan önce 2000 yılında Mezopotamya’dan gelmektedir. Bu yazıtlarda depresyon, günümüzde olduğu gibi biyolojik, psikolojik ve sosyal süreçlerin etkileşiminin bir sonucu olmak yerine spiritüel/büyülü süreçlerin sonucunda ortaya çıkan bir olumsuzluktur. Ruhların ve tanrıların bir parmağı olduğu düşünülen bu durumun tedavisi için de benzer bir şekilde dini bir figürün devreye girmesinin gerekliliği yine aynı yazıtlarda değinilmektedir.

Depresyon Testi

Takip eden tarihlerde depresyonun dini/spiritüel bir sürecin sonucu olarak açıklama eğiliminin devam ettiğini görsek de; milattan önce 3. ve 5. yüzyıllar arasında depresyonu fizyolojik bir sürecin sonucu olarak kavramsallaştırmanın ilk adımlarını bulabiliriz. Bu tarihten gelen kaynaklarda ‘melankoli’ olarak karşımıza çıkan depresyonun açıklamasının, humoral patoloji teorisi bağlamında yapılmaya çalışıldığı görülür. Humoral patoloji teorisi, herhangi bir hastalığın nedeninin vücutta bulunan 4 sıvının (humorların) arasındaki uyumun sonucunda ortaya çıktığını öne sürer. Depresyon ya da o zamanki adıyla melankoli için de durum aynıdır. Kökeni ‘melania chole’ yani kara safra olan melankoli de, kelimenin kökeninden anlaşılacağı üzere, kara safranın daha fazla olması sonucunda ortaya çıktığı düşünülen bir hastalıktı.

Depresyonun ortaya çıkışını açıklamak adına dini öğelerin ilerleyen tarihlerde de kullanıldığı gözlemlense de, humoral teorinin etkisini uzun süre gösterdiği bilinmektedir. Bununla birlikte, humoral teorinin 17-18. yüzyıllar arasında popülerliğini yitirdiği ve bağlantılı olarak melankoli kelimesinin de ruh sağlığı alanında kullanımının yaklaşık 200 yıl sonra neredeyse tamamen ortadan kalktığını görebiliriz.

Humoral teorisinin popülerliğinde gözlemlenen gerileme benzer bir şekilde melankolinin tedavisinde spiritüel öğelerin varlığında da görülmektedir. M.Ö. 2000 yılında depresyon tedavisinde merkezi olduğu bilinen spiritüel öğelerin yerini, 17. ve 18. yüzyıla gelindiğinde egzersiz, beslenme değişikliği veya ilaç kullanımı gibi nispeten modern yöntemlere bıraktığını görürüz. Her ne kadar bahsedilen bu değişikliğin ileriye doğru bir adım olduğu açık olsa da; önceden değinildiği gibi, günümüzde anlaşıldığı şekliyle depresyon kavramı ve bununla bağlantılı olarak tedavi kavramsallaştırmalarının ortaya çıkışı 20. yüzyıl gibi yakın bir zamana denk gelmektedir.

Modern Depresyon Tanımı Dsm-5

Daha önce de belirtildiği gibi, günümüzde depresyon ya da resmi adıyla majör depresif bozukluk; psikolojik, sosyal ve biyolojik bileşenleri olan ve bu bileşenlerin karşılıklı etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı düşünülen bir psikiyatrik bozukluktur. Günümüzde psikiyatrik bozuklukları tanımlamak için kullanılan DSM-5’te (Tanısal ve İstatistiksel Ruhsal Bozukluklar El Kitabı) majör depresif bozukluk tanısının konulabilmesi için bazı kriterleri karşılaması gerekmektedir.

Bu kriterler:

Ardışık iki hafta boyunca neredeyse her gün günün büyük kısmında ortaya çıkan aşağıdaki semptomlardan en az beş tanesinin bulunması gerekir.

(1.veya 2. kriter mutlaka bulunmalıdır)

  1. Depresif duygudurum
  2. Anhedoni, ilgi-istek azalması
  3. İştah azalması ya da artması
  4. Uyku azalması ya da artması
  5. Psikomotor yavaşlama ya da ajitasyon
  6. Enerji azalması, yorgunluk
  7. Suçluluk, değersizlik hissi
  8. Konsantrasyon güçlüğü, odaklanamama
  9. İntihar eğilimi, ölüm düşünceleri
  10. İşlev kaybı vardır.
  11. Semptomlar bir madde kullanımına ya da genel tıbbi duruma bağlı değildir.
  12. Başka ruhsal hastalıkla açıklanamaz.
  13. Hiçbir zaman bir manik ya da hipomanik nöbet yoktur.

Görülebileceği gibi, depresyona dair anlayışımız, bu hastalığın siyah safranın fazlalığı ile açıklandığı günlerden çok daha incelikli bir hal almıştır. Depresyonun bu tanımında özellikle dikkat çeken nokta, bu hastalığın belirli bir süre (DSM-5’e göre en az iki ardışık haftanın çoğunluğunda) boyunca kişinin hayatının önemli alanlarını olumsuz yönde etkilemesi ve belirtilerinin sadece duygusal, fiziksel veya bilişsel alanlarda görülmemesi gerekliliğidir.

Bu bağlamda, majör depresyon; süresi ve etki alanları göz önünde bulundurulduğunda, gün içinde deneyimlenen veya olumsuz bir olayın sonucunda ortaya çıkan haz alamama ve umutsuzluk durumundan farklı olarak, işlevselliği önemli ölçüde etkileyen ve belirli bir süre devam eden bir psikiyatrik bozukluk olarak tanımlanır.

Beck Depresyon Ölçeği (Beck Depresyon Inventory) (BDI) Nedir?

Bilişsel davranışçı terapilerin babası olarak da bilinen Aaron T. Beck tarafından geliştirilen Beck Depresyon Envanteri (Beck Depresyon Ölçeği) 21 maddeden oluşan ve depresif belirtilerin şiddetini ölçmek için dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir psikometrik testtir. Orijinal hali 1961 yılında geliştrilen ölçeğin, revize edilmiş versiyonu 1978’de ve son versiyonu olan BDI-II 1996’da yayınlanmıştır.

Klinisyenler ve araştırmacılar tarafından yaygın olarak kullanılan BDI-II, ölçeğin orijinal haline benzer bir şekilde 21 sorudan oluşmaktadır. Beck Depresyon Ölçeği; kişinin son 2 haftalık dönemdeki ruh halini göz önünde bulundurarak ölçekteki maddelere 0 (hiç katılmıyorum) ile 4 (tamamen katılıyorum) arasında bir puan verilmesini gerektiren öz bildirime dayanan bir ölçektir.

Ölçekteki tüm maddelere verilen cevapların puanları toplanarak skorlanan ölçekte, alınan yüksek puanlar şiddetli depresyonu işaret edebilirken, daha düşük skorlar daha hafif depresif belirtilerin varlığını destekler. BDI-I kesme puanları ise aşağıdaki gibidir:

  • 0-9: Minimal depresyon.
  • 10-18: Hafif depresyon.
  • 19-29: Orta şiddette depresyon.
  • 30-63: Şiddetli depresyon.

Beck Depresyon Envanteri her ne kadar yaygın olarak kullanılan bir ölçüm aracı olsa da her ölçüm aracında olduğu gibi bir takım kısıtlamalardan muzdariptir. Her özbildirim ölçüm aracında olduğu gibi BDI’nın sonuçları, ölçeği dolduran kişi tarafından manipüle edilebilir. Sosyal beklentilere uygun cevap verme baskısı, başka insanların bulunduğu bir ortamda doldurulan ölçeğin skorlarının geçerliliğini etkileyebilir.

Önceden de değinildiği üzere psikometik ölçekler klinisyenler ve araştırmacılara sağladıkları bilgiler nedeniyle oldukça değerli ölçüm araçları olmalarına rağmen söz konusu ölçekler tek başlarına pskiyatrik bir tanının varlığı ya da yokluğuna işaret etmezler.

Eğer ki geçerli ve güvenilir bir ölçeğin sonuçları depresyonda olabileceğinizi işaret ediyorsa, bir RUH SAĞLIĞI UZMANINA danışmanız faydalı olabilir.

Yorum Yapabilirsiniz

Mesaj Gönder
Whatsapp İletişim
Kalamış Psikoloji'ye Hoş Geldiniz. Size nasıl yardımcı olabiliriz?🌻